Sorgulamak, sorgulamak, sorgulamak… Bence hayattaki en önemli şey; hatta hayatın temeli…
Devamını OkuBir süredir bazı aydınlar ülkemiz gençleri arasında deizm’in giderek yayıldığından ve güçlendiğinden bahsediyorlar. Bu bir tehlike midir? Veya sebebleri nedir? Hep beraber bakalım!
Devamını OkuKumarhaneler, genelevler… Neon ışıkları… Ne için hayattayız? Ne için yaşıyoruz?
Devamını OkuBilge, doğruyu yanlıştan hatasız bir biçimde ayırabilen kimsedir. Hayatta önemli olan şey doğru olanı yapmaktır ve o doğru olan şeyi de yalnızca bilgeler bilebilir.
Devamını OkuCharles Darwin her ne kadar 19. Yy’da yaşamışsa da fikirleri çağlar boyu insanlığı kasıp kavurmuştur. Darwin’in yaptığı tek şey ise Lamarck’ın keşfettiği şeyleri bozarak çağlar boyu gelen çarpık sapıklığa bilimsel bir temel vermek olmuştur.
18.yy ile birlikte bilim tanrılaştırıldı. Bu itikada aslında binlerce yıldır hüküm süren sosyal darwinizm’in eklemlenmesi gerekiyordu ki bu da Darwin tarafından Lamarck ve takipçisi Herbert Spencer’ın görüşlerine ayar çekilerek yapılmış oldu. Lamarckçılıkta çalışma ve çabalama oldukça önemli yer tutar, ama Darwinde kader ve şans ne derse o olur. Binlerce yıldır iktidarlar kaderciliği hep sevmiştir çünkü kadercilik isyan etmenin önünde engeldir. Engel olmasının nedeni de ‘Nasılsa başaramayacaksınız’ görüşünü empoze etmesindendir. Çalışmak ve çabalamak ise iktidarların başına beladır. Çünkü çalışan ve çabalayan kişi her anlamda çok üstün bir kişi olacaktır. İktidarlar zaten kendilerini hep ilahi bir güce dayandırmışlardır; Darwin ile birlikte o sırada meşruiyetin dayandırıldığı ilahi güç olmayı başaran bilim’e ve ateizm’e dayandırılmıştır. Sosyal darwinizm diyoruz ama bu Darwin’den çok önceleri iktidarların bir sırrı olarak vardı; Darwin sadece adını vermiş oldu. Sır olmasının nedeni de bunun açıktan söylenmesi durumunda halkın isyan edecek olmasıdır. Çünkü darwinizmde acı çeken kişi çektiği acıyı haketmektedir, suçu da şanslı olmamasıdır. Güçlü kudretli canının istediğini yapabilir, mazlum ve mağdurun ise hakkını arama hakkı yoktur. Güçlü her zaman haklıdır. Lamarckçılık ise mazlum ve mağdurlara çalışmayı ve çabalamayı vaazeder. Zürafalar zıplayarak boyunlarını uzatmıştır. Emek eden bir kişi emek ettiği sürece istisnasız herşeye ulaşabilir. Epigenetik, aile dizimi ve kuşaktan kuşağa aktarılan travmalar meseleleri Darwin’e karşı Lamarck’ın haklılığını ortodoks bilimin sınırları çerçevesinde dahi kanıtlamıştır. Ama hala epigenetiğin Darwin’e yamanmaya çalışıldığını, Aile diziminin de her türlü başarı ve kanıta rağmen hurafe ilan edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Çünkü Lamarck zehirlidir. Çünkü Lamarckçılık düzen için tehlikelidir. Lamarckçılıkta meditasyon ve telkinle genler değiştirilebilir. Ortalamanın altı bir adam çok çalışarak süpermen’e dönüşebilir ki bunun en iyi örneği ABD’nin idam ettiği Japonya başbakanı Hideki Tojo’dur. Lamarck inkar edilemezse köleye ‘Ne yaparsan yap köle olarak kalacaksın’ denilemez. Lysenko da şeytan ilan edildi. Onun döneminde birde Darwinistler Stalin tarafından idam edildi. Her türlü başarısının inkar edilmesinin ötesinde bir de iftiralar atılıyor kendisine. Lysenko’nun kendini dayandırdığı bir başka Lamarckçı olan Michurin de unutturulmaya çalışılıyor. Ortodoks bilimciler niye canhıraş Darwin savunuyorlar zannediyorsunuz hem de körü körüne?
‘Çalışmayın çabalamayın nasılsa işe yaramayacak’ görüşü aşılanmaya çalışılıyor. Her zaman efendiler ve köleler vardı. Her zaman da köle isyanları efendilerin başında Demokles’in kılıcı gibi sallandı. Çalışın ve çabalayın. Bundan asla vazgeçmeyin. Kaybedecek çok şeyiniz var aslında. Zaten çalışmayıp çabalamayıp ne yapacaksınız ki?
Buddha yanılıyor olabilir. Lao Tzu yanılıyor olabilir. Birçokları yanılıyor olabilirler. Yanılıyorlarsa ve biz onların yanlış görüşlerini takip ediyorsak kayıptayız. Haklılarsa ve biz onların görüşlerini takip etmiyorsak gene kayıptayız.
Devamını Okuİnisiyelerin adları unutulur. Fikirleri de unutulur. Bilgi ve bilgelik yıllar içinde kaybolur. Ama isteyen için kaynağı hep yerinde durur.
Devamını Okuİnsan çok çalışmalıdır. Ama yalnızca kendisi için. Zihinsel, duygusal, ruhsal yeteneklerini geliştirmek için. Hayatının amacı bu olmalıdır. Tek hedefi ilerlemek ve gelişmek olmalıdır.
Devamını OkuBence insanın yaşarken tek amacı sürekli olarak kendisini ilerletmesi ve geliştirmesidir. Ömrü ne kadarına yeterse o kadarı yeterlidir ama kişi de elinden gelen en azami çabayı göstermelidir.
Devamını Okuİlgi çekici linkler
Here are some interesting links for you! Enjoy your stay :)Kategoriler
Arşivler
- Ekim 2024
- Ağustos 2024
- Mayıs 2024
- Nisan 2024
- Ocak 2024
- Aralık 2023
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Eylül 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Mayıs 2021
- Nisan 2021
- Mart 2021
- Şubat 2021
- Ocak 2021
- Aralık 2020
- Kasım 2020
- Ekim 2020
- Eylül 2020
- Ağustos 2020
- Nisan 2020
- Mart 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019