Kriptozooloji, Alternatif Tıp, Alternatif Fizik, Erkek Hakları, Akıllı Tasarım, Lamarck&Lysenko, Ana akım olmayan farklı tezler, Alternatif Bilimsel metodlar…

Herkes birşeyler anlatıyor. Fakat hiç sorguladınız mı? Belki birşeyler anlatan kişi size yalan söylüyor. Belki bir münazaranın iki tarafı da yalan söylüyor. Ana akım bilim pekçok şey söylüyor ama pek çok zaman teyid etme imkanımız yok. Tabi karşı tarafın doğru söylediğinin de bir garantisi yok. Laboratuarlara girmiyoruz. Makalelerde geçen ortamları denetlemiyoruz. Güvenmek zorundayız ama güvenebilir miyiz? Belki birilerinin adamıdır. Belki rüşvet alıyordur. Tezlerin iki tarafı içinde geçerli. Belki ikisi birdendir. Neden farklı ihtimallere şans tanımıyoruz? Evrim-Yaratılış çatışmasında yıllarım geçti. Devridaim ile de yıllarca uğraştım. Bu işlerin iki tarafı için de ‘Kötü insanlar’ tabiri fazla ağır kaçabilir ama yanılmadıklarının da bir garantisi yok. Ama şu gerçek ki dünya üniversitelerinde ana akım görüşler var ve bu görüşleri kabul etmeyenler için o ortamlar çok zor. Halbuki bilimciler 200-300 yıl önce özgür düşünce ve sorgulama uğrunda bedel ödemiyorlar mıydı? Bugün ise uğruna bedel ödedikleri kendi değerlerini çiğniyorlar. İklim değişimi tartışmasının iki tarafına da ait rüşvet skandalları ortaya çıktı. Başka bilim dallarında henüz çıkmadı ama çıkmayacak diye birşey de yok. Pekçok söylenti dolaşıyor. Neden kulağımızı tıkayalım? İddia eden de belki çok sağlam pabuç değildir ama iddiaları sorgulamaksızın neden reddedelim?

Ben şunu derim ki ‘İstisnasız herşey sorgulanmalı’! Bilim bu günlere ‘Özgür düşünce’ ve ‘Sorgulama’ diyerek geldi. Biz de neden o gün dediklerinin aynısını yapmayalım?