Sokrates, mantık önermeleri silsileleriyle istisnasız bütün bilgilere ulaşabileceğimizi vaaz etmiştir. Ancak bilinçli zihin çabuk yoruluyor, işlemi tamamlaması çok uzun sürüyor ve ayrıca dikkat hataları yapmaya da çok meyilli.

Dünyanın bütün coğrafyalarındaki gelmiş geçmiş pek çok bilgin, Tanrının insanlara bilmedikleri şeyleri ilham ettiğini vaazeder. Bilmesine imkan yok. Mantıklı bir açıklama da yok. Ama biliyor, inkar edemezsiniz. Thomas Aquinas sırlara ancak Tanrının ilham etmesiyle ulaşılabileceğini söyler. İşte bunların hepsi aslında bilinçaltını anlatmaktadır. Bilinçaltı işlem yaparken siz bunun farkında olmazsınız. Uykudayken bile çalışmaya devam edebilir. Bilinçaltı, verileri çok daha hızlı toparlayabilir ve mantık önermelerini çok daha hızlı sonuçlandırabilir. Harika bir mekanizma, Tanrının muhteşem bir hediyesi; değil mi?

Komutlar vererek bu muhteşem makinenin potansiyelini katlayabilirsiniz. Ben öztelkinle çok uğraşıyorum mesela. ‘Ne önemlidir hayatta’, ‘Neyin peşinde koşmalıyız hayatta’, ‘İstisnasız herşey sorgulanmalı’ gibi telkinlerim var benim. Kula kul olmak istemediğimi çok net biliyorum. Öğrenilmiş çaresizliği de aşmam gerektiğini biliyorum. Kendi içimde de bol bol sorgulama yapıyorum. Tabi bunlar benim yaptıklarım; zikirler, meditasyon vs gibi daha neler neler var. Bordo berelilere fiziksel eğitimin yanında zihinsel eğitim de verirler. Fiziksel eğitime bordo bereli olmadığım sürece ihtiyacım yok. Ama zihinsel eğitimleri çok önemsiyorum. Bu zihinsel eğitimler bazen fiziksel talimleri de içermektedir. Dinlerdeki oruç gibi uygulamalara bu açıdan bakınca birçok şey açıklanabiliyor, değil mi?

Dünyaya bir şekilde geldik. Herşey de istediğimiz gibi şekillenmiyor. Bu gerçekler karşısında ne yapacağız? Ne yapmalıyız? Bütün çağlar boyunca insanın olduğu bütün coğrafyalarda sayısız kimse bu soruları sormuştur. Bunun sonucunda felsefeler, dinler, büyü ve hatta bilim doğmuştur. Bu sorulara farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda farklı kimseler çok farklı cevaplar vermiştir. Bazıları günümüze gelmiştir. Bazılarının ismi unutulmuş ama fikirleri atasözleri ve töreler olarak günümüze ulaşmıştır. Bazıları ise tarihin sayfalarında izi bile kalmadan kaybolmuştur. Sıra da bize gelmiştir.

Son karar yalnızca sizindir. Acele karar vermeyin. Bırakın bilinçaltınız düşünsün. Sakin olun. Doğruyu ve gerçeği gerçekten isterseniz muhakkak bulursunuz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir