Yaşı yetenler hatırlayacaktır, Rahmetli Güntaç Aktan’ın terör olaylarını konu aldığı Anadolu’dan Görünüm adlı bir tv programı vardı. Dünya düzenini ve bugünkü konumunu anlatacağım bu yazımın başlığının ilhamını da oradan aldım.
Normalde oldukça kötümser birisi olmama karşın bu şebekenin geleceği konusunda garip bir şekilde çok iyimserim. Argümanlarımı sunmaya başlayabilirim:
1-Dünyanın en yaşlı insanları listesine baktığımızda aralarında hiç milyarder olmaması muhakkak gözümüze çarpmalıdır. Normalde milyarderler bizim ulaşmamızın imkanı olmayan tedavilere ve hizmetlere karşılayabilecekleri astronomik ücretler sayesinde ulaşma imkanları vardır ve ölümsüzlüğü düşlemiyor olmaları da eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu ciddi bir paradokstur. Ben bunun nedeninin bu zengin yaşlıların kendi varisleri tarafından öldürülmesi olarak yorumluyorum. Kendisi 90 yaşında olan bir milyarderin varisi de 60 yaşında olur. Nefis dediğin dürter. Diyelim ki evlat gerçekten nefsine hakim olabiliyor; nefsine hakim olamayacak tek bir evlat dahi mi yok? Kaldı ki varislerin hepsinin nefislerine hakim olabildikleri durumlarda dahi o mirasa göz dikecek mutlaka birisi bulunacaktır. Tarihe baktığımızda babalarını öldürmüş krallar mevcut değil midir? Peki ya şimdiki milyarderleri o krallardan ayıran ne vardır? Şu ana kadar ölümden kaçabilmiş bir milyarder gözükmüyor ancak en azından birçoğunun direneceği kesin ve ömrünü en azından 10 veya 20 yıl uzatmayı başaracak mutlaka birileri de çıkacaktır. Ama savaş savaş nereye kadar?
2-Günümüz plütokratlarını ortaçağ Avrupasındaki veya Game Of Thrones dizisindeki soylulardan ayıran ne vardır? Hiçbirşey! Tarihte hanedanlar arasında 1701-1714 İspanyol veraset savaşı, Yüzyıl savaşları ve Stark-Lannister çatışmasına ilham kaynağı olan Güller savaşı gibi pekçok çatışma yaşanmıştır. Muhteşem Yüzyıl’dan Abdülhamid’e kadarki yerli dizilerle de ailelerin kendi içindeki entrikalara aşina olduk. Hiçbir güç sahibi rakibinin kendisini yok edebilecek veya ezebilecek güce sahip olmasını kesinlikle istemez. Özellikle incelenmesi gereken 1701-1714 İspanyol veraset savaşının nedeni de tam olarak budur. Soğuk savaşın bitimine kadar aralarındaki sorunları bir kenara koymasına neden olacak komünizm gibi bir ortak düşman vardı. İkinci dünya savaşında ise yarattıkları canavar olan Hitler’i yok edebilmek uğrunda can düşmanları Stalin’i desteklemekten çekinmemişlerdi. Fakat günümüzde durum değişti. Saddam ve Kaddafi gibi başlarına bela olabilecek son kaleleri fethettiler; Venezuela ve Kuzey Kore’yi ise kendi kabuğuna çekilmek zorunda bıraktılar. Pierre Nkurunziza ve John Magufuli gibi global bir güç olması imkansız olup yalnızca yerel çıkarlara tehdit oluşturan kimseleri bile ortadan kaldırabilecek güce eriştiler. Artık aralarındaki sorunları görmezden gelmeleri için hiçbir neden yok. Dikkat ederseniz teknoloji devlerinin elde ettiği gücün tehlikeleri hakkında Netflix gibi hiç de marjinal olmayan yerlerden yayınlar yapılabiliyor. Onun dışında bir türlü başını ezmeyi beceremedikleri anti Darwinist damar özellikle ABD’de hala epey güçlü. Bir ilginç şey ise küresel ısınma tezine yapılan eleştirilerin gayet ana akım sayılabilecek yayın organlarında yer bulabilmesidir. Birçok bilgi ve belge kamuoyuna çıkar çatışmalarının sayesinde ulaşabiliyor.
3-Birde klasik bir psikolojik harp hilesinden bahsedeceğim; bu ayrıntı hep gözümüzden kaçıyor ancak kesinlikle denklemlerimizde çok önemli bir yer tutması gerekiyor: Cengiz Han, savaştan önceki gece her askerinin 1 değil 5 ateş yakmasını emreder. Bunu gören düşman gözcüleri Cengiz Han’ın gökteki yıldızlardan daha fazla askere sahip olduğunu karargahlarına rapor eder. Klasik bir psikolojik harp hilesi; düşmanı çaresizliğe ve kaderciliğe sevk edip psikoloji ile mağlup etmek. Dünya düzeninin tam olarak yaptığı da bu. Illuminati ile ilgili komplo teorilerinin en azından bir kısmı bence bizzat kendileri tarafından yayılıyor. Osmanlı da Mehter Takımını düşmanda yılgınlık yaratmak için kurmuştu. Ünlülere bu sembolleri bu yüzden kullandırıyor olmasınlar? Bir ikinci dünya savaşı belgeselinde koca koca generallerin yaptığı aptalca hataların tarihin akışını değiştirdiğini görmüştüm. Benzeri bir şekilde Saddam’ın sorgusunu anlatan bir kitapta ‘Gökteki uçan kuşu’ bildiği pompalanan CIA’in nasıl bir acz içinde olduğunu gözler önüne seriyordu. Dediğim gibi klasik hile.
Kağıttan kaleyi bence fethetmemize bile gerek kalmayacak; kendi iç çekişmeleri sonucunda kendi kendini yok edecektir. Sadece Çin tarihine bile baksanız iç isyanları bastırabilen ancak sonunda ayağa kalkamayacak hale gelen birçok hanedan görürsünüz. Pirus zaferleri. Rabbim en hayırlısını nasib eylesin.
YanıtlaYönlendir |
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!