Güneşin batıdan doğduğu gün ne olacak? En olmayacak şeyler mi olacak? Bu günü insanoğlu çok uzun süredir bekliyor…

Çünkü hayat çok zor ve acılı. Ümid etmek istiyor insan. Acılar bitsin istiyor, bolluk bereket hiç eksilmesin istiyor… Tarih boyunca gelmiş aydınlar kendi çağlarını ‘Karanlık çağ’ olarak adlandırmışlardır çünkü sorunları bilirler, çözümleri de bilirler ama ellerini kollarını bağlayan her zaman birşeyler olmuştur. Sayısız filozof bir sürü çözüm önerisi üretmiştir ve çağların bitimine kadar da üretilmeye devam edecektir.

Dünyanın sırrı nedir? Herşeyin çözümü nedir? Bulabilenler ya kendine saklamış ya da birileri kayıtlardan silmiştir. Çin de Konfüçyüs’ün zamanında 100 ayrı felsefe okulu vardı ama tamamına yakını birkaç yüzyıl sonra yokolmuştu bile. Tabi aynı şeyleri başka bir zamanda başka bir coğrafyada yaşayan bir adam da söyleyebilir ki Yangizm ve Max Stirner arasındaki ilişki böyledir.

Felsefenin çilesi belki hayatın kendisinin çilesinden bile çok daha fazladır. Ama zaten rahatı yerinde olan adam felsefeyle neden uğraşsın ki? Felsefe kötü zamanlarda revaçta olur ve gelişir. Neden felsefe galip Sparta’da değil de mağlup Atina’da çıktı zannediyorsunuz? Çünkü işler iyiye giderken değişime ihtiyaç yoktur; işler kötüyse değişim istenir. Hayatın çilesi ve felsefenin çilesi birbirini besler. Nietzsche’nin son yıllarında, konuşmayı bıraktığı günlerde kafasından neler geçiyordu nasıl bilebiliriz? Hayatı boyunca zayıfın savunulmasına karşı çıkmasına rağmen bir gün kırbaçlanan bir ata sarılmış ve ‘Seni anlıyorum’ dedikten sonra kendisini kapatmıştır.

Peki insan yaşarken ne yapmalı? Neyle uğraşmalı? Ne yaparsak ‘Boşa yaşamış’ olmayız? Ne yaparsak kendimizi iyi hissedebiliriz? Sorulacak bir sürü soru bulmak mümkündür ve bulunmalıdır da. Soru bulmak zordur. Çözüm bulmak da öyle. Bazıları tek bir sorunun cevabı için ömrünü vermiştir. Ama çalışmayıp ne yapacağız? Daha iyi bir işimiz var mı? Gerçi lay lay lom işini beceremeyen ancak bu işlere girer.

Dünya zor ve acılı. Çıkışı bir türlü bulamıyoruz. Gene de çalışmalıyız. Ümit kaybolmuş olabilir. Ama bazı düşünürler ümit kavramına iyi gözle bakmamıştır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir