Dünya nasıl bir yer? Çileler ve zebaniler kol geziyor… Burası böyle! Zaten felsefenin var olma sebebi bu değilse nedir ki?

Öylece fırlatıldığımız ve kendimizi bilmeden gözlerimizi açtığımız bu dünyada geçireceğimiz süreyi nasıl değerlendirmeliyiz? Bu sorudan daha mühim bir soru var mı? Ama kısa ama uzun burdayız; 2 gün de sürebilir milyon yıl da… Korkuyoruz hem de çok! Canımız yanıyor! Üşüyoruz acıkıyoruz! Anlam veremiyoruz… Bazılarımız dünyadaki süresinin tümünü ziyan ediyor; ziyan edenlerin çoğu da hiçbir şeyin farkında değil… Çok kimseler düşünmüş çok şeylerin üzerine… Her coğrafyada her zamanda öneriler olmuş! Merak etmiş sormuşuz… Sormasak ne olacak ki? Acı bir an önce bitsin, lezzet de hiç kesilmesin istedik hep… Kandıranlar çok oldu! Sömürenler de! Ömürlerimizi çaldılar ve bize hiçbir şey vermediler! Zaten isteseler dahi bizim ihtiyacımız olanlar onlarda yoktu! Ama kazandılar da kazandırdılar da!

Antonio Gramsci, Oswald Spengler… Sağ el ve Sol el… Gerçek ile yalan nasıl ayrılacak birbirinden? Veya doğru ile yanlış mesela? Kim yapabilecek bunu? Yapabilene peki ne kadar güvenebiliriz ki? Birinin söylemediğini diğeri söylüyor! Duymamızı istemedikleri çok şey var! Puzzle asla tamam olmasın istiyorlar çünkü tamam olursa Zigguratlarının altında kalacaklarını biliyorlar!

Her zaman çözüm var ama ulaşabilmek büyük mesele! Bazen o kadar zordur ki yanlızca doğaüstü yardımcı olabilir havasına kapılır insan… Şifa nerden? Doğaüstü Yakub’u mağlup edememişti! Herkül’ün dövüştüğü aslanlar etten kemikten olsaydı neden ona kahraman desinlerdi ki?

Çalışmak çabalamak… Ama neye? Doğru şeye! Peki o doğru olan şey nedir? Büyük soru! Çok zor bir soru! Doğru olan dediğimiz şey ufacık bir değişkendeki ufacık bir değişim ile dahi inanılmaz farklı uçlara kayabiliyor! Ayrıca her ne kadar internet ile başladı zannedilse de bilgi kirliliği insan var olduğundan beri vardır ve ayrıca kirletenler de birçok zaman asla kondurulamayacak ve çok çok mühim sayılıp büyük değer gören kimseler olmuştur çünkü nasıl iki boyutlu bir kimse çizginin arkasını göremiyorsa bizler de duvarların arkasını göremiyoruz! Halbuki görebiliyor olsak değer verdiklerimizin birçoğuna lanet okurken lanet okuduğumuz birçokları için bolca dua edeceğiz; ama olmuyor çünkü aciziz!

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir