Gazali, Muhyiddin Arabi, Thomas Aquinas, Meister Eckhart, Buddha, Nietzsche, Taoizm, Bireycilik, Sokrates, Tradisyonalist Ekol/Perennializm… İstisnasız herşey sorgulanmalı! ‘Ama’ ve ‘ Fakat’ yok!
Bu saydığım isimler ve çizgiler temel alınması gereken çok önemli kimseler ve çizgilerdir. Beyin yıkama ve köleleştirme her yerde. Jim Jones gibilerinden bekleyeceğiniz şeylerle hiç beklemediğiniz, aklınıza bile gelmeyecek yerlerde karşılaşabilirsiniz ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz. Köle olmamak içindir istisnasız herşeyin sorgulanması. Ayrıca günümüzde her yerden ‘Tüketmekten başka mutluluk kaynağı yoktur’ düşüncesi pompalanıyor. Ama istese de tüketemiyor pek çokları. Az şey tüketiyor, o az şeyi tüketmek için borçlanıyor ve o borçların en azından faizini ödeyebilmek için de köle gibi çalışıyor. Son model bir tablet alabilmek için böbreğini satanı bile duydum. Günümüzde çocuk doğmuyor. Marmara’daki müsilajı konuştuğumuz zamanları hatırlıyor musunuz? Tarım alanlarının verimliliği çok azaldı ve bunu bir gıdım da olsa arttırabilmek için suni gübre atıyoruz ama mesela fosfat gübreleri, arıtılmadığı için çok yüksek miktarda uranyum ve kadmiyum içeriyor. Soluduğumuz hava zehir. Hastalandığımızda içtiğimiz ilaçlar da öyle. Dindar mahalle baskısı var da laik mahalle baskısı yok mu? Beyni yıkanmış zombiler, herkes tek tip olsun diye uğraşıyor hem de dünyanın her yerinde. Enver Hoca sanki geri döndü. Beyin yıkamak isteyen insanlar beynini yıkamak istediklerinin farklı kaynaklara ulaşmasını istemezler. O yüzden olabildiğince çok kaynakla haşır neşir olun. İnsanlar şeytandan farksızdır. Çok azı istisnadır.
Çalışmalıyız, çile çekmeliyiz ama doğru şeye. Doğru yolda olduğunuzdan emin misiniz? Birilerine hiçbir karşılık almadan köpek gibi hizmet etmediğinize emin misiniz? Jim Jones ve Aum Shinrikyo gibi kültler hakkında hiç araştırma yaptınız mı? Çok benzer taktik ve teknikleri mesela Konfüçyüsçülük ve Ana akım Hristiyanlıkta da görebilirsiniz; ve de hiç aklınıza gelmeyecek yerlerde dahi! Özsaygı, benlik saygısı… Asya toplumlarında ve ana akım Hristiyanlıkta iyi bakılan bir şey değil. Ama aslında çok önemli! Sayısız insanın hayatı bunların eksikliği nedeniyle ziyan oluyor. Kültlere bağlanan insanların pek çoğunda da bu problem mevcut. Psikoloji ve Psikiyatri ilimleri insanların iyiliği için oldukça yararlı olabilir ama aynı teknikler insanları köleleştirmek için de kullanılabilir! Ergenlerde sık görülen karşıt gelme davranışını günümüzde çeşitli sapkınlıkların yaygınlaştırılması ve taban kazanması için kullanıyorlar! Peki ya ben nasıl uzak kalabildim? Çünkü herkesin hippi ve punkçu olduğu bir ortamda takım elbise giyen adam marjinaldir!
Beyin yıkama teknikleri günümüzde oldukça rafine edildi ve dünya düzeni tarafından çok ciddi bir biçimde kullanılıyor. Ama beyin yıkamanın kökleri en azından Sümer ve Mısır uygarlıklarına kadar uzanıyor! Mesela doğum kontrolü: Pek çokları bunun ‘İhanet’ olduğunu söyler! Haksız değil! Batılı ulusların, kendi ülkelerindeki yoksullar ve azınlıklar ile batılı olmayan ulusların nüfusunun artmasını istemediklerini bilen biliyor. Bu yüzden de bize yıllarca dayatıldı! Nasıl yaptılar bunu? Bunu reklamlara, kitaplara, hatta eğitim sistemlerine dahi koydular! Ve bir şey daha var ki: Karşıt görüşleri de tamamen marjinalleştirdiler! Doğum kontrolu sadece bir örnek. Bunun dışında Güney Kore ve Singapur gibi ülkelerin eğitim sistemleri ile bu ülkelerin ABD gibi ülkelerdeki diasporalarını incelemeliyiz: Çocukların derslerinden başka hiç bir şeye vakitleri yok! Sonuçta derslerinde oldukça başarılılar ama mesela yaratıcılıkta çok başarısızlar ve yetişkin olduklarında da intihara kadar varan psikolojik sorunlar yaşamak zorunda kalıyorlar! Moritanya, Nijer ve Güney Sudan ise çok fakir. Elbette Güney Kore ve Singapur’un çocuklarının o ülkelerinkilerden çok daha mutlu olduğunu çok kolay bir şekilde söyleyeceksiniz. Ama emin misiniz? Gerçekten emin misiniz?
Günümüz dünyası tüketmek, tüketmek ve tüketmek üzerine kurulu! Peki ya neden tükettiğinizi hiç düşündünüz mü? Peki ya hiç tüketmenin aleyhine bir görüş okudunuz mu; duydunuz mu? Çok sevdiğim bir komşumuz var. Çok iyi ve çok düzgün bir insan. İşi oldukça stresli ve bu yüzden tansiyon ve şeker gibi problemleri var. Ama karısının geçimi ve çocuğunun okul taksitleri yüzünden işini bırakması mümkün değil! Sizce çok üzücü bir durum değil mi? Peki ya bu durumda kaç insan var? Ülkemizde veya dünyada? Annemin, çocukluğumdan beri sık işittiğim ‘Dünyaya bir daha gelsem Hamal olmak isterdim’ lafı vardır. Amerikan iç savaşının köleliği kaldırmak için yapıldığı söylenir. O zamanki Güneyli köle sahipleri Kuzeyli işçi çalıştıranlara ‘Sizin işçilerinizin durumu bizim kölelerimizden farklı değil’ derlerdi ve savaştan sonra bu argümanı Amerikalı sendikacılar kullanmaya başladı! Peki Güneyli köle sahipleri gerçekten haksızlık mı yapıyorlardı? Emin misiniz? Gerçekten emin misiniz?
Düşünmek ve sorgulamak oldukça önemlidir! Ama bunun bedeli de çok ağırdır! O yüzden bunu herkes yapamaz. O zaman ne yapılmalı? Yapamayanlar da yapanlara ve bu uğurda bedel ödeyenlere kulak kabartmalı. Tabi sahte gurulara da çok dikkat edin! Onlar size birşey veremez; çünkü kendilerinde de yoktur. Amaçları ise sizi sömürmektir. İşin kötü yanı sıradan insanlar bilgelik ve karizmayı birbirinden ayırt edemez ve bu yüzden de kapılmaları kolaydır. Ayrıca çağlar boyunca gelmiş bütün düzenler böyle sahte gurularla işbirliği yapar çünkü düzenlerin kontrol isteği ile sahte guruların sömürme isteği bir karşılıklı fayda ağı doğurur ve bu yüzdende bunlar pek çok zaman birbirini desteklemiştir.
İnsan yaşarken ne yapmalı? Doğru olan ne ise onu yapmalı! Ama sahte gurulara dikkat! Çok dikkat!
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!