Madde aleminin görevi ruhlara acı çektirmektir. Ruhların görevi ise acılardan kurtulmaktır. Acıdan kaçıp mutluluğa koşma, kodlarımıza kazınmıştır. İstisnasız Bütün eylemlerimizin de kökünde yatan amaç budur. Ruhları makinelerden ayıran başka birşey var mıdır?
Sadece insanlar değil; diğer hayvanlar ve bitkiler de böyle. Yiyorsak bunun için, içiyorsak bunun için, çiftleşiyorsak bunun için… Ve her ne yapıyorsak başka birşey için değil. Biz iyi hissetmek için kodlandık ama madde alemi kendimizi kötü hissetmemiz için kodlandı. Cehennem de bir çeşit hapishane veya toplama kampı değil midir? Sırrı çözerek bu cehennemden çıkacağız. Aslında bedenimiz hep burda kalacak. Ama ruhumuz burda olsa bile acıyı hissetmeyecek.
Nietzsche, Efendi Ahlakı ve Übermensch diyor. Taoizm, Yol diyor. Budizm, Buddha olmak diyor. Jainizm, Kevala Jnana diyor. Tasavvuf; Kamil İnsan olmak, Selim Akla sahip olmak ve Hiçleşmek tabirlerini kullanıyor. Satanizm ve Sol El Yolu ise Tanrılaşmak diyor. Aslında hepsi aynı şeyi anlatıyor; sadece farklı kelimelerle. Aslında dünyadaki hiçbir görüş yanlış değildir. Hepsi bir hakikate dayanır. Ama hakikat kocamandır ve çok değişkendir. Ufak bir değişken çok şeyi değiştirebilir. Kocaman bir sarayı tek odasından bilemezsiniz, tamamını gezmek zorundasınız. Ama biz insanız. Her ne kadar aklımız diğer hayvanlardan fazla da olsa o kadar da değil. Zaten sınırı olmayan bir bilgisayar var mıdır? Olabilir mi? Googol sayısından sonra googolplex sayısı gelir, yazmak için gözlemlenebilir evrendeki atomların sayısından fazla sıfır gerekir, ama gene de sonsuz değildir, sonsuza yakın bile değildir, googolplex üzeri googolplex dahi yaklaşamayacaktır…
Müslüm Baba… Adam iyi çözmüş madde alemini! Derdi olmayan tek bir kimse var mı? İyimser olmaya çalışabiliriz gerçi. İçmeye ve çiftleşmeye kendimizi vurabiliriz. Veya şah damarımıza bir jilet atabiliriz eğer yapabilirsek. Hiçbirşeye çözüm yok. Güzel günler asla gelmeyecek. Kara, ufukta asla görünmeyecek. İnsanoğlu aslında sanıldığının aksine çok aptal. Tek başına oyun teorisi dahi bunu kanıtlamaz mı? Samimiyetle bıktım yaşamaktan da, yaşadıklarımdan da. Bitmiyor çile. Biteceği de yok. Buddha var, Tao var ama o yollar ya kurtuluşa değil de başka, yanlış bir yere götürüyorsa? Ya bala bulanmış zehirlerse?
Akılla mantıkla bu iş olmuyor gibi. Zamana ihtiyacım olduğu da kesin. Ok yaydan çıktı bir kere. Ama pes etme imkanını ortadan kaldırdığı için belki de şükretmeliyim. Dünya kötü bir yer. Acıyla ve kederle dolu. Asla bitmeyecek. Adem’in cezasını çektiği yer. Lanetli bir dünya. Günler acıdan başka birşey getirmez. Getirmeyecek! Getirmesin! Köleler ve efendiler var bu dünyada. Adalet ise yok. Neden acılar ve kederler yaratıldı? Neden zulüm ve zalimler yaratıldı? Neden biz güçsüzüz; onlar ise çok güçlü? Neden kötülük her zaman kazanıyor? Cennetin krallığını kuracaklarını söylüyorlar. Şeytan’ın krallığında cennetin krallığı nasıl kurulabilir?
Bilgelik meleği bizi bırakmasın! Tek varlığımız o kaldı! Bilgelik getirecekse çekilen her acıya değer! Joel Teitelbaum gibi katı muhafazakar biri ile ne işi olur bir gencin? Olur! Çünkü dünya lanet dolu! Çünkü acı ve keder asla bitmiyor! Adaleti kim kaybetmiş ki biz bulalım? Sol El Yolu; eleştirmenin, sorgulamanın ve isyanın yoludur. Sağ El Yolu ise kuralların, ritüellerin ve itaatkarlığın yoludur. Yol çoktur! Bir Tır neden köy yolundan gitsin? Bir traktör peki neden otobandan gitsin? Peki ya bir ekskavatör ne yapsın? Sorulabilecek pek çok soru var. Ama acılar bilgelik getiriyorsa, bilgeliğe götürüyorsa; acılar gerçekten de kötü birşey midir? Düşünebilirsiniz. Sorgulayabilirsiniz. Dünyadan sahte gurular hiçbir zaman eksik olmayacak. Size hiçbir şey vermezler, veremezler. Sadece sömürürler sizi. Kör çobanın sürüsünün akıbeti uçurumdur! Kutsalı, hakikiyi, hakikati, marifeti nerden bulabiliriz? Nereye gitmeliyiz? Ne yapabiliriz? Aklı mantığı boşverin! Her hesap makinesinin bir sınırı, bir limiti vardır. Quantum Commodore 64 illa gelir. Günler bilgelik getirir mi? Ne olacak sonumuz? Elektriğin olmadığı günlerden süper akıllı telefonların günlerine… Günler bize ne getirir? Rulette yeşil sıfıra koyup kazanırsın. Peki ya her zaman yeşil sıfıra koyup her zaman kazanmak? Kolay birşey değil elbette! Günler zor geçerken, günler acı getirirken… Bilgeliğe doğru koşmalıyız! Bu dünyada tek değerli şey odur. Kıymetini bilmiyorlar; bilgenin de, bilgeliğin de… Ama biz bilelim! Acı olmayacaksa, keder olmayacaksa bilgelik ile olacak herşey! Henri Bergson gibi, Sai Baba Shirdi gibi çok farklı adamlar var. Madde; ne getirir ki insana? Dünyanın efendisi kötülüktür. Biz, efendiye baş kaldırdık!
Çileler asla bitmeyebilir! Ama bilgelik getiriyorsa herşeye değmez mi?
Kıymetini bilin bilgeliğin! Dünya asla güzellik vermeyecek!
Çile illa biter! Bu dünyada hiçbir şey sonsuz değildir!
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!