Sigaraya atılan iftiranın sebebi

Sigara sağlığa zararlı değildir. Tütün bitkisi Amerika kıtasında binlerce, ülkemizde ise en az 450 yıldır tüketilmektedir. Zararı olsaydı bunu arkeolojik verilerden veya folklorik öğelerden bilmemiz gerekmez miydi?

Fosil yakıtları kullanmamız nedeniyle havada Nitrik ve sülfürik asitler başta olmak üzere pekçok şey mevcuttur. Ayrıca nükleer denemeler nedeniyle atmosferde Neptünyum gibi radyoaktif elementler ve izotoplar da mevcuttur. Bunun dışında östrojen deposu haline gelen tavuklar gibi meseleler de var. Ama belki de en beteri kullandığımız Fosfat gübrelerinde: Fosfat gübresinin cevherden gübre haline getirildiği prosesde önce Fosforik asit elde edilir ki bu noktada ciddi miktarda uranyum, fosforik asidin içerisinde çözünür; sigaradaki polonyum’un kaynağı da budur; ama aynı gübre diğer tarım ürünlerine de atıldığı için aynı uranyum ve polonyum; ekmek, meyve, sebze ve (hayvanların beslendiği şeyler kaynaklı olarak) et ve süt ürünlerinde de mevcuttur. Hepsine güzel bir bahane bulunmuştur: Sigara!

Eğer insanlar sigara karşıtı oldukları kadar; fosil yakıt, fosfat gübresi, gdo vs karşıtı olurlarsa, birileri için bu hiç iyi birşey olmaz. Sigara içenlerin ciğerlerinden bahsederler ama bunu savunanların ne kadarı gerçekten kararmış bir ciğer görmüştür? Olsa bile bunun hava kirliliği vb şeylerden değil de sigaradan olduğunu kim kanıtlayabilir ki? Arkeolojik kazılarda neden günümüzdeki gibi yaygın bir biçimde solunum veya kalp-damar problemleriyle karşılaşmıyoruz diye tekrar sormak isterim! Sadece Osmanlı’da bile en az 450 yıldır tüketiliyor; bu insanlar aptaldı da biz mi çok akıllıydık? Bu konu gözüne çarpan tek bir akıllı adam bile mi yoktu? Kanserin, solunum problemlerinin ve otoimmün hastalıkların ana nedeni günümüzdeki aşırı denetimsiz kimyasal kirliliklerdir. Bu çok net! Tabi kalp-damar hastalıkları bunun içinde yok. Ona da değineyim biraz: Kalp-Damar hastalıkları tarihte yalnızca zenginlerde görünürdü çünkü tarihte yiyecek üretimi kadar nüfus vardı ve hasadın kötü geldiği yıllarda sadece zenginler yiyecek bulabilirken zengin olmayanların bedenleri açlık nedeniyle damarlardakiler de dahil olmak üzere vücuttaki yağları vb şeyleri tüketirdi. Şu anda ise Malthus’un dediğinin tam tersi bir durum var; dünyada çok ciddi bir gıda üretimi var ancak modernite vs nedeniyle nüfus artışı durmuş durumda. Bu nedenle insanlığın büyük çoğunluğu en azından kalorilere çok kolay ulaşıyor ve de bunun sonucu olarak Kalp-Damar hastalıkları patlıyor.

Global düzenin müthiş bir hedef şaşırtma operasyonu. Dediğim gibi kamuoyu baskısını kazanç kaynaklarından uzağa yönlendiriyorlar. Sorunun kaynağı sigara olmadığı için her türlü baskıya rağmen hiçbirşey bitmeyecek. Hakkımızda hayırlısı.