Hayal edin bir televizyonu, tıpkı uydudan yayın alır gibi yayın alıyor, ancak bu televizyon geçmişten kalan ışık ve ses dalgalarını topluyor ve böylece geçmişte yaşananları birebir televizyon’a aktarıyor. Böyle bir şey var. Adı da: Chronovisor.

Dedem babama bir gün demiş ki: ‘Oğlum gazetede okudum, ışık ve ses dalgaları kaybolmuyormuş, bir gün bunları toplayacaklar ve biz de dinleyeceğiz. İşte bu Chronovisor. Dedemle Babam arasındaki konuşmayla aşağı yukarı yakın tarihlerde Peder Ernetti tarafından icad edildi. Ben bunun saçma bir komplo teorisi olduğunu zannediyordum, ta ki 1988 tarihli Vatikan’a ait bir aforoz tehdidine kadar. Madem bu icad hayal ürünü, neden aforoz tehdidi sallıyorlar? Bilinmesini istemedikleri bir şeyler mi var? Gerçi şu var ki bu icad edildikten sonra mahremiyet, akıllı cihazlarının yok ettiğinin çok ötesinde yok olacak. Belki de bundan endişe ediyorlardır. Ama şöyle bir şey de var: Jül Sezar’ın şişlendiği anı, Polinezyalı kaşiflerin adlarını, Konfüçyüsle aynı zamanda çıkmış ama Qin hanedanı tarafından kaybedilmiş 100 felsefe okulunun öğretilerini ve çok daha fazlasını yalansız bilebileceğiz. Ayn Rand ve Max Stirner başta olmak üzere pekçok filozofun eserleri birkaç yüzyıl sonra yok olmuş olacak, Isaac Newton’un da pek çok eserinin sansürlendiğini sansürsüz kopyaların tesadüfen bulunması sayesinde öğrendik. Koronavirüsün laboratuar yapımı olup olmadığını tartışıyoruz. Tom Clancy ve Meles Zenawi gibi şüpheli ölümler oldu çok yakın zamanda. Geçmişe dair bilinmeyen ve yanlış bilinen o kadar çok şey var ki… Birçokları hakikatlerin bilinmesi durumunda çok şey kaybedecek. Mesela istisnasız bütün en eski takvimler çok uzun süre boyunca 365 yerine 360 günlük ve bunların birbirlerinden kopyalanmış olmasına imkan yok. İndüs medeniyetine ait bir şehrin kalıntılarında rastgele dağılmış insan iskeletleri ve ciddi miktarda radyoaktif kalıntı var. Birileri bir şeyleri gizliyor. Chronovisor işte bunları açığa çıkaracak. Ama bu aynı zamanda çok büyük bir espiyonaj, çünkü ses ve ışık dalgalarını engellemenize imkan yok. Belki ‘Sen bakma ben de bakmayayım’ şeklinde bir yazısız anlaşma var güçler arasında. Çünkü sırrı olmayan hiç birşey yoktur. Ama potansiyeline bakın! Neler neler başarmamızın potansiyeli burada yatıyor. Ne yapılması gerektiğine kendiniz karar verin.

Çağ atlayabiliriz veya geri gidebiliriz. Eskiden icad edilmiş ama günümüze ulaşmayan şeyler elimizin altında. Ama son kararı verecek olan yalnızca sizsiniz; ben sizi hiç birşeye zorlayamam.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir