Bu kelimeyi duyunca aklınıza muhtemelen uçtu kaçtı tarzında veya ulaşılamaz birşey gelmiştir. Aslında hiç öyle değil. Aklınıza gelen şeylerin gelmesinin nedeni günümüz popüler kültürüdür. Ama aslında bu çok daha başka birşey.
Budizm’de Buddha olmak veya Nirvana, İslam’da Kemale ermek, Simya’da Felsefe Taşı’nın sembolik manası… Aslında bunların hepsi aynı şeydir. Hep bir ruhani yolculuktan bahsedilir; Dua Etmek, inziva, meditasyon, fedakarca davranışlar vs gibi yolları vardır; Zikirler, oruçlar vs yapılır bu uğurda… Aslında Ezoterizm’de bundan başka birşey yapılmaz; öyle gizli süpergüç tarifleri vs yoktur. Aslında amaç kemale ermektir, insanın kendisini mükemmelleştirmesidir. Dinlerdeki ibadet ve uygulamalar da aslında insanın kendisini ilerletmesi için talimlerdir. Kısacası Ezoterizm Buddha’nın Buddha olmak için çıktığı 6 yıllık yolculuk ve çaba dizisi sonucunda içinden gelerek farkına vardığı bilgilerdir. Bu yüzden içrek bilgi denir. Öğrenilen şey de öyle aşırı gizemli birşey de değildir. Aslında Spetsnaz benzeri komandoların eğitiminin mental kısmının devamıdır; tıpkı bir özel kuvvetler komandosunun spor müsabakası şampiyonu olmasına gerek yoksa mental eğitimde de bu kadar ilerlemesine gerek yoktur; ama talebenin amacı Kemalat olduğu için sonuna kadar gider; zaten bir kemalat talebesinin Spetsnaz kadar bile fiziksel eğitime ihtiyacı olmadığı için fiziksel kısmı onun için önemli değildir. En büyük bilgeler, büyücüler ve inisiyeler bile aşina olduğumuz tekniklerin dışında birşey yaparak o noktaya gelmemiştir. Jain felsefesinden birşey anlatayım: Jain felsefesinde ruh aslında herşeyi bilebilir ama karmik parçacıklar onu engeller, karmik parçacıklar temizlenirse ruh istisnasız bütün bilgilere ulaşabilir. Karmik parçacıkları ise Taoizm’deki Wu Wei ile açıklayabiliriz: Wu Wei, enerjinizi önünüzdeki soruna değil de sakinleşmeye odaklamanızı vaaz eder, sorun ise sakinleştiğiniz zaman çok kolay bir şekilde çözülecektir. Yani sakinleşince karmik parça olarak adlandırılan huzursuzluklar dağılacak ve siz cevaba çok net bir şekilde ulaşacaksınız. Dikkat ettiyseniz gerginken bir türlü çözemediğiniz bir sorunu sakinleşince o kadar kolay çözersiniz ki ‘Burnumun dibindeki şeyi görmemişim’ dersiniz. Şahsen benim başıma geliyor. Bir de ‘Başkasına akıl vermek kolaydır’ denir çünkü Başkası olduğunuzda çok sakinken, muhatap kendiniz olunca sakin olmak çok zor olabilir. Sorun zaten en zor anda bile sakinliği koruyabilmektir. Bunu vaaz etmek kolaydır ama gerçekten uygulamak yıllarca emek etmeyi ister. Zaten dinlerdeki ve ezoterizmdeki uygulamaların amacı bunlardır. İyice sakin olduğunuzda da hiç olmayacak şeyleri görebilirsiniz ki ezoterik bilgi de budur. Sokrat’a göre Ruh herşeyi bilir ama hatırlamalıdır; istisnasız bütün bilgilere mantık önermeleriyle ulaşılabilir; Sokratik metod bunu söyler. İnsanda birde bilinçaltı vardır. Sezgi, İçgüdü vs denen şeyleri bilirsiniz, mantık süzgecinden geçmeden aniden aklınıza gelen his aracılığıyla önerilerdir. İngilizce’de ‘Gut Feeling’ yani bağırsağınızın sesi olarak da adlandırılır. Ömrünüz boyunca beyniniz bir sürü şey depolamıştır. Birçok şeyi unuttuğunuzu zannetseniz de bilinçaltınızda kayıtlı olmaya devam etmektedir. Bilinçaltı birde tıpkı bilinçüstü gibi bir hesap-kitap makinesidir ama bilinçüstüne göre hem çok hızlıdır hem de arşivi çok daha geniştir. Sokrat’ın bahsettiği mantık önermelerini bilinçaltınız bilinçüstünden çok daha iyi yapabilir. Jain felsefesindeki Ruh’un istisnasız herşeyi bilebilmesi de böylece açıklanabilir.
Aslında Ezoterik bilgileri kimseden öğrenmeye ihtiyacınız yok. Yeteri kadar üzerinde çalıştığınız zaman zaten içinize gelecektir. Ama sahte gurulara dikkat edin. Eski Hint büyüklerinin dediği gibi: ‘En iyi guru içinizdeki gurudur’.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!