Tahmin ediyorum ki her ay kazık bir doğalgaz faturası ödüyorsunuz ama buna karşılık doğru düzgün ısınamıyorsunuz. Peki ya elektrik faturasıyla da beraber yıllık toplam sakız fiyatına kadar inebileceğini ama çıkar sahiplerinin bu mucizeyi engellediğini söylesem?


Sibiryadaki problem ısınmak, Sahradaki problem ise su bulmaktır. Enerji bollaşırsa yalıtım sistemi olmasa bile kara kışta dahi istediğiniz kadar ısınabilirsiniz. Gene enerji bol olduğu takdirde binlerce kilometre uzaktaki okyanusun suyunu arıtıp borularla getirebilirsiniz, veya okyanus suyunu çekip kullanacağınız yerde arıtırsınız; böylece de tatlısu kaynaklarını kurutmanıza gerek kalmaz. Tabi çölleri ağaçlandırmak için gereken suyu Wilhelm Reich tarafından icad edilen orgone sistemlerinin çağıracağı yağmurlarla da halledebilirsiniz ve zaten bundan sonra o coğrafya nispeten daha yağmurlu olacaktır.


Bir sürü devridaim sistemi türü var. Hala hayatta olan mucidler mevcuttur, bunun dışında artık aramızda olmayan çok daha fazlası vardır ama çalışmaları ve asistanları mevcuttur. İnternette bir araştırma ile bir sürü şey bulabilirsiniz. Ancak uyarmalıyım internette bulduklarınızın önemli bir kısmı sahte veya çürük çıkabilir. Ama o sahte ve çürükleri bahane ederek devridaimin var olmadığı propagandasını yapıyorlar ki fahiş doğalgaz faturalarının ve mahvolan ciğerlerimizin sorumlusu olan baronların servetlerinin varolmasını sağlayan şey de bu bahsettiğimiz kara propagandadır.
Ürettiğimiz enerjinin tek başına küçük olmayan bir kısmını amonyak üretimi tüketir. Ürettiğimiz enerjinin ciddi bir dilimini yutan başka birşeyden bahsedeceğim size: Demir yerkabuğunun %5ini oluştururken Alüminyum %8ini oluşturur. Ancak demirin aksine korozyona çok daha dirençli olan alüminyumu cevherinden ayırmak demire nazaran muazzam miktarda enerji istediği için çok daha pahalıdır ve bu yüzden demire nazaran yıllık üretimi çok daha düşüktür. Alüminyum fiyatları aniden aşağı inerse birçok alanda demirin yerini alabilir ve bu da demir üreticileri için hiç iyi olmaz. Cevherinden alüminyum ile ayrılan krom hakkında konuşmama gerek yok sanırım.


Fosil yakıtların ciğerlerimizi mahvettiğini ve kamuoyu baskısı oluşmaması için sigaraya iftira attıklarını zaten biliyoruz. Ama sadece bu değil! Hidroelektrik santrallerinin doğaya neler yaptığını anlatmama gerek yok sanırım. Jeotermal enerjide doğaya ağır metaller salınıyor. Rüzgar türbinleri rüzgar olmazsa çalışmaz, inşa etmek için bir sürü ağacı kesmek zorundasınız ve ayrıca rüzgarların dengesini de bozuyor. Güneş panelleri çok pahalı, çok arazi istiyor ve güneş çıkmazsa bir işe de yaramıyor. Nükleer konusunda yazmayacağım bile. Ama hiçbirisine gerek yok. Yakıta ihtiyacımız bile yok; sadece jeneratörlerin bakım masrafları var. Yerin altında bile 7/24 çalışabiliyor. Çok bol ve çok ucuz. Yukarıda bahsettiğim sözde çevre dostu sözde temiz enerjilerden parayı kıranlar ne olacak?


3 haneli büyüme rakamları imkansız değil ama bizden çalıyorlar. 3 haneli büyüme rakamları demek ise en fukaranın Karun ayarında bir lüks hayata kısa sürede kavuşması demektir. Bir de üstüne sağlığımızı mahvettiklerini de eklemek zorundayım.

1 cevap
  1. Ahmet Tuna
    Ahmet Tuna says:

    3 haneli büyüme rakamları… Bu rakam 100’den başlayıp 999’a kadar gider. Bugün büyümede % 3 veya 5 , gayet iyi karşılanan rakamlar. %100, %150, %200 yıllık büyümeyi, bugünün insanı hayal bile edemez. Baha Tuna gibi ufku açık insanlar eliyle bu seviyelere ulaşılacağına gönülden inanıyorum.

    Cevapla

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Ahmet Tuna için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir