Buhranlı yazı

Buhran…

Dünya lanetli bir yer. Neden bu kadar kötü bir yer olmak zorunda? Neden insanlar bu kadar kötü? Çalışmalıyız! Asla durmamalıyız! Daha çok, daha çok ve daha çok… Savaş asla bitmeyecek… Düşmanımız çok! Kaderimiz çok kötü olsa da asla durmamalıyız! Savaşmalıyız! Wu Wei! Kevala Jnana! Bitmek bilmeyen çilelerle yoğruluyoruz! Dünyayı sevmemeliyiz! Bu dünyanın nesini sevelim? Geçiçi bir dünya. Şeytanlarla ve zebanilerle dolu bir dünyada ne yapılabilir? Mücadele asla bitmemeli! Dibin dibinde de olsak, oraya zincirlenmiş de olsak ve en ufak bir umut dahi olmasa bile asla durmamalıyız!

ChatGPT ve Bard gibi şeyler çıktı artık. Emin olun çok daha fazlası da yolda. Ama bunlar mutluluk getirmeyecek! Sanayi devrimi öncesine göre günümüz dünyası müthiş bir bolluk dönemidir ama bazı dertlerin gitmiş olmasına rağmen birçoğu gitmedi ve gidenlerin de yerlerine yenileri geldi! Neden bu kadar kötü bir dünyada yaşıyoruz? Öylece fırlatıldık işte bu dünyaya! Ve de anlaşılan en azından bir süreliğine burdayız! Dünyadaki süremizi nasıl en verimli şekilde geçirebiliriz? Bu dünyada yapmamız gereken şey nedir? Bu dünya kötüdür; peki iyi olan şey nedir? Doğru olanı yapıyor muyuz gerçekten? Yoksa uçuruma mı sürükleniyoruz? Peki ya dünyadaki süremizi ziyan ediyorsak? İstisnasız herşey sorgulanmalı! ‘Ama’ ve ‘Fakat’ yok! Ne doğru, iyi, güzeldir? Ne gerçektir? Gerçek nedir? Kötülüklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz! Pek çok kötülük, iyilik adına yapılıyor! Düşünün ve sorgulayın! Ya dünyadaki sürenizi ziyan ediyorsanız?

Lavrensiyum oksit herşeyi çözer mi? Dünya neden bu kadar lanetli olmak zorunda? Savaşa aynen devam! Sevgi ve merhamet belki hiç kazanmayacak! Ama biz birbirimize öyle davranalım! Dünyanın çileleri bitmek bilmese de biz savaştığımız müddetçe ruhlarımız için ümitli olabiliriz! Ama savaşmalıyız! Bolca çalışmalıyız! Düşman topraklarındayız! Düşünmeli ve sorgulamalıyız! Belki de uçuruma gidiyoruzdur dört nala… Asla durmayın! Düşman topraklarını fethedeceğiz! Şeytanlar ve zebaniler bizi bekliyor! Burası onların toprakları! Doğru şey ile geçiriyor musunuz dünyadaki sürenizi? Yoksa ziyan mı ediyorsunuz dünyadaki sürenizi? Ototelkin bilinçaltı… Rhonda Bryne The Secret ve Napoleon Hill… Wu Wei ve Kevala Jnana… Yeterince sakin olabilirseniz her bilgiye ulaşabilir ve herşeyi kolayca halledebilirsiniz ama en zor anda yeterince sakin olabilmek büyük maharet ister… Neden insanlar kendilerini uçuruma sürüklüyor? Ve ayrıca neden uçuruma sürüklenmek isteyenler uçuruma sürüklenmek istemeyenlerden nefret ediyor ve onları uçuruma sürüklenmeye zorluyor? Her yerde eksikler var! Her yerde sıkıntılar ve dertler var! Ve her yerde ruhlarımızı çalmaya çalışanlar var! Onlar bize hiçbirşey vermeyecek ama herşeyimizi de bizden almak istiyorlar!

Oruç tutun, mantra çekin, dua edin, düşünün ve sorgulayın… Yol, varmak isteyene çoktur! 4×4 ATV en iyi kestirme köy yolundan giderken Formula 1 arabası ise en iyi çok şeritli düz yoldan gider! Herkes mizacına en uygun yolu seçmelidir! Sevdiği kız başka adama varmış olan ne yapsın? Hindistan’da borcuna karşılık çalıştırılan köle ne yapsın? 8 saat işe giden, 8 saat yol tepen ve bu yüzden tansiyon şeker vs olmuş adam ne yapsın? Güney Kore’de veya Singapur’da saatlerce ders çalışmaya zorlanan ve ölmek isteyen çocuk ve genç ne yapsın? İflaslar var bu dünyada! Korona salgınını yaşadık ve 1346-1353 salgını çok daha beterdi… Açlık yok ama tokluktan ölümler var! Ama en kötü durumda dahi asla durmamalıyız! Son günümüz olsa dahi asla durmamalıyız! Dibe vurmuş olsak ve çıkma imkanımız olmasa dahi asla durmamalıyız! Düşünmeliyiz ve sorgulamalıyız! En kötü durumda olanımız için dahi umut vardır; yeter ki bilgeliği, hikmeti ve hakikati samimiyetle istesin! Buhranlar asla bitmeyecek! Ama her inişin bir çıkışı vardır! Gerçi çıkış mı hayırlıdır yoksa iniş mi hiç belli olmaz… Hayrın şerrin ne olduğu hiç belli olmaz! Asla durmayın!

Ben hep temel inşa ederim! Bir bambu, çok sağlam bir kök salmadan asla o çok hızlı büyümeyi taşıyamaz! Milli piyangodan çıkan para kimseye hayretmez çünkü insanlar temel olmadan bir anda gelen parayı mümkün değil taşıyamaz! 1929 buhranı var, başkaları da var, daha neler neler var… Bu hayatta ölmekten çok daha kötü şeyler de var! Ama olsun; yeter ki biz ne şartta olursa olsun asla durmayalım, yavaşlamayalım bile ve sürekli de ivmemizi arttıralım! Tekkede duran çorbayı içer! Garip gureba ile ilgilenmenin de bilgeliğe götüreceğini söylerler. Müthiş çileler çeken bir köle için dahi her zaman umut vardır… Artık korkacağımız hiçbirşey yok. Zaten kaybedeceğimiz herşeyi kaybettik! Ama ne olursa olsun; ne şartta olursak olalım asla durmamalıyız duraksamamalıyız; yavaşlamamalıyız bile! Savaşa aynen devam! Son kalan biz olsak dahi savaşa aynen devam! Bu, şeytanlara ve zebanilere karşı savaştır! Bu, Darwin ve Malthus’a karşı savaştır! Bu, kadere karşı savaştır! Arabesk, sorunu çok iyi tesbit etmiştir ama çözüm hakkında doyurucu birşey söyleyememiştir! Savaşa aynen devam! Ne olursa olsun durmamalıyız! Minibüslerde çile çekiyoruz ama zikir de çekebiliriz! Bu dünyada doğru, iyi, güzel olan ne ise o yapılmalıdır! Dünyada bir salisemizi dahi ziyan etmemeliyiz! Bilinçaltı ve ototelkin… Wu Wei ve Kevala Jnana… Savaşımız asla bitmeyecek; asla da bitmesin! Dövüş asla bitmesin! Güreş asla bitmesin! Ciğerimiz yanıyor! Yangın asla sönmeyecek! Savaş asla durmamalı! Asla teslim olmamalıyız!

Neyin peşinden koşmalıyız? Ne yapmalıyız? Dünyadaki süremizi ne ile geçirmeliyiz? Düşünüyor ve sorguluyor muyuz? Ya kaval sesini dinleyerek uçuruma gidenlerdensek? Ya sirklerdeki iple getirilip götürülen fillerdensek? ‘Break his will’ ve ‘Break his spirit’ diyorlar! Düşünün ve sorgulayın! Her zaman daha iyisi vardır! Çok daha iyisini haketmiyor musunuz? Köleler için bile her zaman umut vardır! Bırakın çileler bitmesin! Bırakın savaş bitmesin! Gazali, Muhyiddin Arabi, Henri Bergson ve Rene Guenon… Çile, eğer sizi en güzel yerlere götürüyorsa kötü müdür? Peki en güzel yer neresidir? ‘En güzel yer’ dediğiniz yer gerçekten de en güzel yer midir? Peki en güzel yer gerçekte neresidir? Neden düşünmüyor ve sorgulamıyorsunuz? Mantra çekerek de pek çok yerlere varabilirsiniz! Mesele bilinçaltı ve ototelkin… Bordo berelilerin fiziksel eğitimine ihtiyacımız yok ama mental talimleri fena olmaz mı? Çakı gibi olabiliriz! Hindistan’da bazıları bilgelik edinmek uğrunda ölümüne oruç tutuyor. Neden kimse birbirine saygılı olamıyor? Nietzsche, Buddha olabildi mi? Ya Sokrat? Ya Tesla? İskenderiye kütüphanesi, Babil kütüphanesi ve daha niceleri…

Bilgi ve bilgelik sadece kitaplardan mı elde edilebilir? Buhari; bize 21. Yüzyıldakiyle kıyasla bambaşka bir dünyayı anlatıyor! Neden kıymetini bilemiyoruz? Savaş neden bitmiyor? Neden bitmesini istiyorsunuz? Neden fethetmeyelim? Neden altın çağı geri getirmeyelim? Yunan mitolojisinde kahramanlar tanrılara kafa tutar! Tevratta da Yakub, doğaüstü bir güçle güreşir ve doğaüstü güç onu ancak hile yaparak yenebilir! Neden ilham almıyoruz? Neden bu kadar umutsuzuz? Neden kaderimize tam teslimiz? Kaldı ki böyle olsa bile neden duruyoruz? Neden oturduğumuz yerde oturuyoruz? Dilimize ve çenemize de mi kilit vurdular? Oraya vurdularsa kalbimize ve beynimize de mi kilit vurdular? Pasları, küfleri ve prangaları yokedebiliriz; yeter ki gerçekten isteyelim… İstisnasız herşey sorgulanmalı! ‘Ama’ ve ‘Fakat’ yok! Savaşmalıyız! Asla durmamalıyız! Biz ölünce bedenimiz çürüyecek! Peki ruhumuz ne olacak? Ölümden korkmuyor muyuz? Peki sürünmekten bıkmadık mı? Neden savaşmıyoruz? En umutsuz anda bile umut vardır! Gecenin en karanlık anı gün doğmadan önceki andır! Nargile dumanı… Satürn’de halka manzaralı ev! Günler zor geçiyor. Geçsin! Neden duraklıyoruz? Niye duraksıyoruz? Neden savaşmıyoruz? Neden kaderimize tam teslimiz? İçinizden ne geçiyor? Sığır olmak mı? Domuz olmak mı? Kümes hayvanı olmak mı? Ne? Neden düşünmüyor ve sorgulamıyorsunuz? Neden kaderinize tam teslimsiniz? Ototelkin ve bilinçaltı… Her zaman kötü birşeyler olacak! Her zaman birşeyler ters gidecek! Ama savaşmalıyız! Asla durmamalıyız! Dünü bugününe eşit olan zarardadır! Hikmet, hakikat, marifet, gerçek, doğru, iyi, güzel…