Bence insanın yaşarken tek amacı sürekli olarak kendisini ilerletmesi ve geliştirmesidir. Ömrü ne kadarına yeterse o kadarı yeterlidir ama kişi de elinden gelen en azami çabayı göstermelidir.

Hayatımız boyunca birçok haksızlığa uğrayacağız ve hasımlarımız bizden intikam alamayacağımız kadar güçlü olacak. Doğanın ve hayatın kendisi de bize aynı şekilde haksızlıklar yapacak. İstediğimiz birçok şeyi elde edemeyeceğiz. Elimizdeki bir sürü şeyi kaybedeceğiz. Bunlar yetmezmiş gibi bir de binlerce yıldır beyinlerimizin yıkandığını söylesem? Soğuk savaşta kullanılan beyin yıkama tekniklerinin aynıları Sümer ve Mısırda bile vardı. Bu teknikler binlerce yılda her yere girdi. Birçok kişi beyin yıkadığını aklının ucuna bile getiremiyor çünkü kendi beyinleri de yıkanmış. Dünyadaki en temel şeylerin birçoğu aslında yalanlar üzerine kurulu. İyice araştırınca ve üzerinde düşününce insanın nihilizme kapılmaması mümkün değil.

İstisnasız hiç bir şeyden korkmamalıyız. İstisnasız hiç bir şeyden çekinmemeliyiz. Ama bunlar bize yerleştirildi. Yerleştirildi ki beyinsiz köleler olalım. Haksızlıklara da uğradık ve intikam da istiyoruz; ama hasımlar bizden çok daha güçlü. İnsan çalışmalıdır; ama yalnızca kendisi için. Zihinsel, ruhsal, duygusal özelliklerini iyice geliştirmelidir. Asla bu yolda durmamalıdır; yavaşlamamalıdır bile; aksine hızını arttırabildiğince arttırmalıdır. Sorgulanmamış hiç bir şey kalmamalıdır. Beyin yıkamadan en ufak hasar veya iz de kalmamalıdır. İnsan kavga etmelidir. İtaat eden boşuna yaşamıştır. Hayatını başkaları için boşa harcamıştır. Telkin bu konuda çok yardımcı olabilir. Telkin ile yapamayacağınız iş yok. Epigenetik ve genlerle aktarılan travmalar gibi çalışmalar; Telkin ile genlerinizi bile değiştirebileceğinizi kanıtladı. Ama telkin bir günlük bir iş değildir. Çok çalışmalı, sebat etmelisiniz. Telkinin meyveleri yavaş yavaş gelir ancak çok bol miktarda olur. Ayrıca felsefe kitaplarını da size önereceğim; bol bol okuyun. 3-5 felsefe kitabıyla bile anaokulundan üniversiteye kadar öğreneceğiniz her şeyin toplamından çok daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Felsefeyle uğraşan kimsenin kölesi olmaz. Roman okutuyorlar çünkü köle olmanızı istiyorlar. Felsefe sözde, gençlerin yaşına uygun değilmiş. Köy enstitülerinde felsefe okuyan çocuklar yerel egemenlerin başına bela olmuştu; tekrar yaşanmasını dünyanın hiçbir yerinde istemezler. Dünyanın her yerinde okuyan düşünen sorgulayan insan marjinaldir; çünkü kimsenin kölesi değildir ve her türlü yanlışı da apaçık ve çırılçıplak görür.

Son kararı verecek olan sizsiniz. Siz istemediğiniz sürece hiç bir şey olmaz. Eğer isterseniz muhakkak başaracaksınız. Sadece samimi istek yeterli ama istek gerçekten samimi olmak zorundadır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir