Yaptığı yanlış hiç mi yok? Ortodoks genetikçilerin ve Darwinistlerin kendisini destekleyen Stalin tarafından idam edilmesine itiraz etmedi. Dediğim gibi Stalin iktidarıyla ilişkisi çok iyiydi. Peki ya iddia edildiği gibi çalışmaları saçma sapan hezeyanlardan başka bir şey değil miydi? Kesinlikle hayır!


Trofim Lysenko bir köylü ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Okuma yazmayı 13 yaşında öğrenmiştir. Edinilen yeteneklerin sonraki nesillere aktarıldığını söyleyen Lamarckçılık ve Michurin genetiği çizgisindeydi ve çalışmalarını bu yönde gerçekleştirdi. İddia edildiğinin aksine ne Holodomor’da ne de Mao zamanındaki kıtlıkta bir rolü vardır. Tersine başta buğday ve pamuk bitkileriyle ilgili çalışmaları sayesinde ürün alımını arttırmıştır. Buna en ciddi kanıt olarak ise Stalin’le ilişkileri çok iyi olmasına rağmen destalinizasyon kampanyaları yürüten Kruşçev döneminde de konumunu korumuştur, tersine restalinizayon diye de adlandırılan Brejnev döneminin başlarında Darwinistler ve Ortodoks genetikçilerle arası iyi olan etkili kişiler nedeniyle sürülmüş ama çalışmalarına ölene kadar devam etmiştir.


Özellikle Rusya’da hala kullanılan birçok bitki ırkını geliştiren bu kişi neler yapmıştı? Dediğim gibi Lamarck ve Michurin çizgisindeydi ve bunlar edinilen yeteneklerin gelecek kuşaklara aktarıldığı görüşündedir. Mesela tohumları soğukta tutarak havanın dağa soğuk olduğu mevsimlerde de yetişen bir buğday türü geliştirmiş ve bu sayede yılda ikinci bir ürün almayı başarmıştır. Bir başka devrimci metod ile de pamuk üretimini %20 arttırmıştır. Bu başarılarına suni ürünleri sevmediğini de eklemeliyiz. Bu yöntem sayesinde teorik olarak da olsa İstanbul’da Kakao, İngiltere’de Hurma ve böyle egzotik bitkileri çok farklı iklimlerde yetiştirmek mümkün olacaktır.


Peki ya ne oldu bu muhteşem dehaya? Kirli ilişkileri olduğunu kabul etmek zorundayız. Peki diğerlerinin yok mu? Darwin ve Ortodoks genetiğin bugün sorgulanmasına bile izin verilmemektedir, halbuki günümüzdeki epigenetik araştırmaları, hak ettiği değeri hiçbir zaman görmemiş olan Lamarck’ı haklı çıkarmıştır. Darwinizm ve Ortodoks genetik; önce nazizmin, günümüzde ise kafatasçılığın, fakirlerin, azınlıkların ve rejim muhaliflerinin hadım edilmesini öngören öjeninin ve vahşi kapitalizmin ideolojisi ve bilimsel meşruiyet aracıdır. Ortaçağdaki tanrı iradesinin yerini günümüzde Darwin ve ortodoks genetik almıştır. Ateist cebriye olarak adlandırabileceğimiz bu faşist ideoloji halkı hem uyutmak hem de yaşadıklarını meşrulaştırmak için kullanılmaktadır. Kısacası ‘Kaderin bu, şansına küs’ denmektedir mazlumlara. Mazlumların hakkını aramasını tabi ki de zalimler istemez. Bir acıklı nokta da birçok yaratılışçının sadece türlerin evrimini reddedip darwinizmin ve ortodoks genetiğin başta sosyal alandaki çıkarımları olmak üzere geriye kalanın tamamına iman etmesidir.


Kimsenin fark etmediği bir şey söyleyeceğim size: Lysenko günümüzdeki sapkın dünya düzenini temelinden sarsmaktadır. Aslında Lamarck ve Michurini de anmamak olmaz. Bu bilimsel hakikatlerin vaaz ettiği şey sadece egzotik bitkilerin soğuk iklimlerde yetiştirilme potansiyeli değildir. Elbetteki ortodoks bilim adamlarının Lysenko ile kişisel hesabı da vardır ve Lamarck da bu yüzden ayrıca yerin dibine batırılmaktadır. Lamarck, Michurin ve Lysenko özgür iradeyi vaaz etmektedir. Çabalayarak ve emek ederek bir yere gelebilirsiniz diyorlar. İpleri elinize alın diyorlar. Darwin ve ortodoks genetik ise bizim kaderimiz mutlu olmak sizin kaderiniz ise mutsuz olmak diyorlar ve üstüne birde sizin yerinize hesap soracak bir tanrı da yok ümid etmeyin bile, öbür dünyanız bile yok diyorlar.

1 cevap
  1. Ahmet Tuna
    Ahmet Tuna says:

    Bence de, çabalayarak ve emek vererek pek çok hedefe varabilme imkanı var. Gelecek belli olsa da olmasa da, ona şeklini veren çabaların kendisidir. İlahiyat Profesörü Abdülaziz Bayındır, ”Allah geleceği bilmez” derken galiba buna paralel bir yorumdan söz ediyordu.

    Cevapla

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir